Seçil Erzan Davasında Avukatlardan Yeni Hamle: Banka İçin de Mahkemeye Başvurdular
4 mins read

Seçil Erzan Davasında Avukatlardan Yeni Hamle: Banka İçin de Mahkemeye Başvurdular

Seçil Erzan, Türkiye’nin bir numaralı gündemi olmaya devam ediyor. Aralarında ünlü futbolcular ve Fatih Terim’in de bulunduğu yaklaşık 20 kişiyi dolandırdığı iddia edilen ‘fon’ vurgunu davasında, şikayetçilerin avukatları banka yönetimi hakkında da İdare Mahkemesine dava açtı. 

Şikayetçi avukatları banka yönetimi hakkında ‘Bankacılık zimmeti’ kapsamında savcılıkça yürütülen soruşturmaya takipsizlik kararı verilmesine gerekçe olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yazılı başvuruda bulunulmaması kararına karşı yürütmenin durdurulması talebiyle İdare Mahkemesi’ne başvurdu.

Denizbank şube müdürü Seçil Erzan’ın “Özel kapalı fon” sistemi olarak adlandırdığı şekilde aralarında ünlü futbolcuların da bulunduğu 19 mağduru dolandırdığı iddiasıyla ilgili gündemde hareket bitmiyor.

Her gün farklı bir detayın ortaya çıktığı davada, bazı şikayetçiler, ‘Bankacılık zimmeti’ suçlamasıyla yürütülen soruşturmaya savcılıkça takipsizlik kararı verilmesine neden olan BDDK’nın ‘5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 162. maddesine göre yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına’ ilişkin kararın iptali için İdare Mahkemesine başvurdu.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığının 19 Ekim 2023 tarihindeki takipsizlik kararında, BDDK’nın 14 Ağustos 2023 tarihli “5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 162. maddesine göre yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına” kararı vurgulanarak kurum tarafından savcılığa yazılı başvuruda bulunulması şartının yerine getirilmediği belirtilmişti.

Bu karar üzerine fona para kaptıran Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emrah Çolak, Emre Çolak, Musa Mert Çetin ve iş adamı İsmail İbrahim Çağlar’ın da arasında bulunduğu şikayetçilerin avukatları, İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı.

İdare Mahkemelerine ayrı ayrı açılan davaların dilekçelerinde, BDDK’nın 14 Ağustos 2023 tarihli ve 10648 sayılı ‘Yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına dair’ verilen kararının kanuna ve hukuka aykırı olduğu belirtildi.

Telafisi imkansız zararlara sebep olmaması için, idarenin savunması beklenmeden yürütmenin durdurulması istendi.

Dilekçede, ‘Hukuka aykırılığı pek çok farklı yönden sabit olan Kurul Kararı içerisinde müvekkilin de bulunduğu pek çok kişinin zarar gördüğü bir olayda, ilgili şahısların zimmet suçu kapsamında soruşturulmasını engellemektedir. Bu durum yukarıda ayrıntılı olarak ele alındığı üzere yalnızca müvekkili ya da zarar gören diğer şahısları değil tüm kamuoyunu derinden etkilemektedir, zira esasen etkilenen ve zarar gören kamu menfaatidir’ denilerek BDDK’nın bu kararının iptali de talep edildi.

9. İdare Mahkemesi, 30 gün içinde davalı BDDK’dan savunma ve “Dava konusu işlemin hukuki gerekçelerinin sorularak dayanak teşkil eden tüm bilgi ve belgelerin yer aldığı işlem dosyasının” gönderilmesine karar verdi.

Mahkeme, savcılıktan da uyuşmazlıkla ilgili olarak verilen kararlara itiraz edilip edilmediğinin, itiraz edilmişse sonucunun gönderilmesine hükmetti. 

Aynı istemle 14. İdare Mahkemesine daha önce dava açılmış olması nedeniyle davalar arasında hukuki bağlantı olup olmadığının saptanması için dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine de hükmedildi.

Diğer yandan bazı şikayetçiler, savcılığın “Bankacılık zimmeti” suçundan verilen takipsizlik kararına da “İptal davası beklenmeden usul ve yasaya aykırı şekilde tesis edilen ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılması” için itirazda bulundular.

Aralarında Denizbank A.Ş. ve Seçil Erzan’ın da bulunduğu 11 şüpheli yönünden verilen takipsizlik kararına karşı yapılan itiraz üzerine mahkemede bulunan dava klasörleri İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine gönderildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir