Yargıtay Başkanı AYM’ye laf çarptı

Hakim ve savcı adaylarına tavsiyelerde bulunan Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, “Kararlarınızın kesin olması sizleri keyfiliğe yöneltmesin. ‘Nasıl olsa temyiz kabiliyeti yok, herkes bu kararı kabul etmek ve uygulamak zorunda’ mantığıyla adaleti tesis etmekten uzaklaşmayınız” diyerek Anayasa Mahkemesine göndermede bulundu.

Anayasa Mahkemesi cezaevindeki TİP Milletvekili Can Atalay’ın bireysel başvurusunu değerlendirerek hak ihlali kararını vermişti. Bu kararı dinlemeyen alt mahkeme dosyayı Yargıtay’a sevk etmişti. Yargıtay da Anayasa Mahkemesi üyelerinin görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle haklarında suç duyurusunda bulunmuştu.

Yaşanan anayasa ve hukuk krizi dün alt mahkemenin Can Atalay’ı Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına rağmen tahliye etmemesiyle zirveye çıktı.

Tam bunlar yaşanırken Bugün Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Türkiye Adalet Akademisi tarafından düzenlenen Akademi Söyleşileri programında, hakim ve savcı adaylarıyla bir araya geldi. Akarca, adaletin ezeli ve ebedi bir kavram olduğunu bildirdi. Toplumun yargı mensupları hakkındaki algısı ile yargıya ilişkin algının aynı olduğunu belirten Akarca, hakim ve savcılık görevini yapanların mesleki bilgileri ve donanımlarının büyük önem taşıdığını ifade etti.

İyi bir hakimin, öncelikle iyi bir hukuk eğitimi almış olması gerektiğine vurgu yapan Akarca, bu eğitimin ve evrensel hukukun temel ilkelerinin yanında, içinde yaşadığı toplumun kültürünü, örf ve adetlerini, geleneklerini ve sosyal yapısını da çok iyi tanıması gerektiğini vurguladı.

Mehmet Akarca, “Toplumsal değerlerine yabancılaşmış ve temel referanslarını yurt dışı güç ve etki gruplarından alan bir hukukçu, yargı sisteminin hangi alanında görev alırsa alsın adaletin tecellisine katkısı olmaz” ifadesini kullandı.

“EMEK VE ÇABA SARF ETMELİSİNİZ”

Yargıtay Başkanı Akarca, konuşmasında hakim savcı adaylarına tavsiyelerde de bulundu.

Hakim ve savcıların önündeki uyuşmazlığa ilişkin tüm hukuki metinleri gözden geçirmesi gerektiğini vurgulayan Akarca, şunları kaydetti:

“Önünüzdeki dava ve olaya konu tüm hukuki metinleri gözden geçiriniz. İlgili mevzuatın tamamını okuyunuz. Bazen maddenin bir fıkrasını okumak sizi yanıltıcı sonuçlara götürebilir. Çoğu zaman ilgili madde ve fıkraların birbirleriyle doğrudan bağlantıları mevcut olup birlikte değerlendirilerek sonuca varılması gerekebilir. Kararlarınızın kesin olması sizleri keyfiliğe yöneltmesin. ‘Nasıl olsa temyiz kabiliyeti yok, herkes bu kararı kabul etmek ve uygulamak zorunda’ mantığıyla adaleti tesis etmekten uzaklaşmayınız. Her kararınızda tarafların üstün hak ve yararlarını koruyucu şekilde emek ve çaba sarf etmelisiniz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir